check 1
i. 1. kontrol, gözden geçirme, muayene. 2. durdurma; engelleme; yavaşlatma; gem vurma; ket vurma. 3. engel, ket, fren görevi yapan kimse/şey. 4. çek: bank check banka çeki. traveler´s check seyahat çeki. 5. fiş; numaralı kâğıt, numara: baggage check bagaj fişi; emanetçinin verdiği fiş/numaralı kâğıt. coat check vestiyercinin verdiği fiş/numara. 6. (lokanta, bar veya gece kulübünde yenilip içilen şeyler için) hesap: Will you bring the check please? Lütfen hesabı getirir misiniz? 7. (listedeki bir maddenin yanına konulan) işaret. 8. (damalı kumaştaki) kare veya kareli desen.